Üç kez ABD ulusal satranç şampiyonu olan Jennifer Shahade, son kitabı “How to think like a chess player and win at life” (Bir satranç oyuncusu gibi nasıl düşünülür ve hayatta nasıl kazanılır) ile okurların karşısına çıkıyor. Kitap, daha akıllıca seçimler yapmaktan odaklanma ve özgüven oluşturmaya kadar satranç dünyasından temel hayat dersleri sunuyor. Satranç oyuncuları, seçeneklerini değerlendirme konusunda uzmandır ve bu yetenekleri sayesinde kimsenin görmediği bir fırsatı, fikri veya hamleyi yakalayabilirler. Shahade bu yaklaşıma “yanal düşünme” adını veriyor. Shahade, kitabında bir satranç oyuncusu gibi düşünmek için usta bir oyuncu olmanın gerekmediğini gösteriyor. Zihin sarayları inşa etmekten karar ağaçları oluşturmaya kadar, bu kadim oyundan günlük hayatımızda kullanabileceğimiz en faydalı stratejileri açıklıyor. Kendi satranç ve poker turnesi deneyimlerinin yanı sıra iş dünyası, spor ve psikolojiden örnekler sunan Shahade, başarının neye benzediğine ve ona nasıl ulaşabileceğimize dair anlayışımızı kökten değiştiriyor.

Bir Hamle İlerisi Efsanesi: Derinlik mi, Genişlik mi?

Satranç oyuncuları, genellikle pek çok hamle ilerisini düşünebilme yetenekleriyle tanınır. Ancak gerçekte durum daha farklıdır. Çok ileriyi düşünmek, mevcut seçenekleri kapsamlı bir şekilde incelemekten daha az verimli olabilir. İki farklı karar verici düşünelim. Birincisi, en beğendiği hamleyi on hamle ilerisine kadar, gökyüzüne uzanan dalsız bir ağaç gibi analiz ediyor. İkincisi ise dört farklı hamleyi, her birini üç hamle ilerisine kadar, daha kısa ama daha fazla dala sahip, daha dolgun bir ağaç gibi düşünüyor. Bu durumda ikinci oyuncu, on yerine on iki olasılığı değerlendirmiş olur. Yani daha az ileriyi, ama daha fazla hamleyi analiz etmiştir. Üstelik bu hamlelerin gerçekleşme olasılığı daha yüksektir çünkü geleceğin nasıl şekilleneceğine dair daha az varsayım içerirler. Analizin derinliğinden çok genişliği önem taşır.

Büyük Usta Anna Muzychuk’un da belirttiği gibi, “Önemli olan analiz edebildiğimiz varyantların uzunluğu değil, kesinliğidir. Bazen sadece iki veya üç hamle ilerisini hesaplarız.” Tüm zamanların en yüksek reytingli oyuncusu Magnus Carlsen bile kendisini çok derin hesaplama yapan biri olarak görmediğini, aksine “kısa varyantları hesaplamada iyi olduğunu” ve başkalarının kaçırdığı “küçük detayları” gördüğünü ifade etmiştir. Bu konudaki en iyi sözü ise inanılmaz yeteneği ve zarif tavırlarıyla tanınan üçüncü Dünya Satranç Şampiyonu José Raúl Capablanca söylemiştir. Bir gazetecinin “Kaç hamle ilerisini düşünürsünüz?” sorusuna Kübalı dahi, “Bir. Ama doğru olanı” cevabını vermiştir. Bu söz, doğruluğu kesin olmasa da yıllardır dilden dile dolaşır ve her zamankinden daha geçerlidir: Capablanca, tek bir hamle ilerisini düşünse de tüm olasılıkları taradığı için en doğru hamleyi bulabiliyordu.

Bu fikir, 2024 yılında Google’ın yapay zeka birimi DeepMind tarafından yayınlanan “Arama Olmadan Büyük Usta Seviyesinde Satranç” başlıklı bir araştırmayla da kanıtlandı. Bu yeni yapay zeka modeli, tam da Capablanca’nın ünlü sözündeki gibi oynuyordu: hiç ileriyi düşünmeden. Program, milyonlarca oyun ve konumdan oluşan 15 milyar veri noktalık bir veritabanı kullanarak, herhangi bir durumda doğru hamleyi tahmin etmesine yardımcı olan geniş bir kalıp ağına sahipti. İleriyi planlamadığı için iki hamledeki bir matı kolayca kaçırabilirdi. Peki, sonuç ne oldu? Yapay zeka, tüm beklentileri aşarak güçlü bir usta seviyesine ulaştı ve iyi satranç oyuncularının çok ilerisini planlaması gerektiği efsanesini yıktı.

Stratejik Bir Karar: Vezirlerin Değişimi

Satrançtaki genel stratejilerden daha özel konulara inildiğinde ise karşımıza “vezirlerin değişimi” gibi kritik anlar çıkıyor. ChessBase Magazine’in 227. sayısında Mihail Marin, bu konuyu çeşitli senaryolarla ele alıyor. Marin’e göre, satrancın en güçlü taşı olan vezirin değişimi, tahtadaki durumu kökten değiştirme potansiyeline sahiptir. Bu değişim her zaman oyun sonuna geçiş anlamına gelmez; vezirsiz bir oyun ortasına da yol açabilir. Genel kanı, vezir değişiminin materyal üstünlüğü olan veya saldırı altında olan tarafın işine yaradığı yönündedir. Ancak Marin, taşların genel koordinasyonunu düşünmenin daha ilginç sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Bazen önemli olan vezirleri değişip değişmemek değil, bu değişimin nasıl gerçekleştirildiğidir. Güçlü bir konumdan yapılan değişim, sıradan bir değişimle kıyaslandığında büyük bir fark yaratabilir.

ChessBase Magazine #227’den Öne Çıkanlar

Mihail Marin’in bu derinlemesine analizinin yer aldığı ChessBase Magazine #227, satranç meraklıları için zengin bir içerik sunuyor. Dergide, 2025 Biel Satranç Festivali’nden analizler, Felix Blohberger’in “Dubov Dragon” açılış videosu, Oliver Reeh’in “Vezir Fedaları ve Dahası” başlıklı taktik makalesi ve Dr. Karsten Mueller’in “Temel Oyun Sonu Bilgisi” video serisi gibi birçok değerli çalışma bulunuyor. Toplamda 7 saati aşan video içeriği, açılış trendleri, modern klasiklerin analizi ve “Vezir + Piyon, Vezire Karşı” gibi kritik oyun sonu teknikleri gibi konularla satranç bilginizi bir üst seviyeye taşımayı vaat ediyor.