Manchester United’da Ruben Amorim yönetiminde yaşanan sorunlar, sadece gol yollarında değil, özellikle takımın topa sahip olmadığı anlarda belirginleşiyor. Bir takımın savunma organizasyonu, hücum performansını doğrudan etkiler ve 2025-26 sezonu için kesin bir yargıya varmak henüz erken olsa da, geçen sezondan miras kalan ve bu sezonun ilk beş maçında yeniden ortaya çıkan problemler endişe verici boyutta. The Athletic’in haberine göre, kulübün ortaklarından Sir Jim Ratcliffe’in antrenman tesislerini ziyareti sırasında bu kötü gidişat masaya yatırıldı. Amorim ile yapılan görüşmede, göreve geldiği ilk günden beri devam eden sorunların ele alındığı bildirildi.

Çözülemeyen Pres Sorunu

Amorim’in takımın başında çıktığı ilk maç olan Kasım ayındaki Ipswich Town karşılaşmasından bu yana, United’ın pres anlayışında istikrarsız bir görüntü var. Takım ister 5-2-3, isterse sanıldığından daha sık başvurduğu 4-4-2 düzeninde press yapsın, temel sorunlar değişmiyor. Özellikle kenar stoperlerin, rakip on numaralara baskı yapmak için öne doğru yaptıkları hamlelerdeki (ileri sıçrama) zamanlama hataları dikkat çekiyor. O gün 36 yaşındaki Jonny Evans’ın Omari Hutchinson’a karşı bu rolde görevlendirilmesi, acemilik dönemi sorunları olarak görülebilirdi. Ancak aradan geçen 10 aya rağmen, kenar stoperlerin hamle zamanlaması hâlâ takımın en büyük zaaflarından biri olmaya devam ediyor. Geçen sezon Amorim ile bir hazırlık kampı geçirilmemesi ve Avrupa Ligi finaline uzanan yorucu fikstürün yarattığı fiziksel ve zihinsel yorgunluk, o dönem için geçerli mazeretlerdi.

Fulham Maçı Zaafları Gözler Önüne Serdi

Bu sezon, Amorim’in takımı Premier Lig’in ilk haftasındaki Arsenal maçına daha zinde bir başlangıç yaptı ve alınan mağlubiyete rağmen sergilenen performans umut vericiydi. Hatta Fulham deplasmanı öncesi Amorim, takımın arzu ettiği fiziksel seviyeye ulaştığını verilerle destekleyerek açıklamıştı. Ancak bu olumlu hava, Craven Cottage’de alınan 1-1’lik Fulham beraberliğiyle dağıldı. Fulham, United’ın stoperlerinin öne çıkma zaafını bilinçli olarak hedef aldı. Maç sonrası Sky Sports’a konuşan Fulhamlı Alex Iwobi, “Antrenmanlarda bunun üzerine çalışmıştık ve maçta uygulama fırsatı bulduk. İki orta sahalarının arkasına sarkabileceğimizi ve üç stoperlerinin de öne çıkmakta tereddüt edeceğini biliyorduk,” diyerek rakiplerinin zayıf karnını nasıl kullandıklarını itiraf etti. Fulham menajeri Marco Silva ise, “Onların nasıl savunduğunu biliyorduk. Eğer beşli savunmalarının öne çıkması için onlara hedef oyuncu vermezseniz, orta sahada üstünlük kurabilirsiniz. United’ın iki orta saha ile oynadığını biliyorduk ve biz üç oyuncu artı Alex ile o bölgeyi kalabalık tuttuk. Plan bu kadar basitti,” sözleriyle taktiksel zaferini özetledi.

Yeniden Yapılanma ve Yüksek Maaş Yükü

Sahadaki bu taktiksel sorunlar, Sir Jim Ratcliffe ve INEOS yönetimini saha dışında da radikal kararlar almaya itiyor. Kulübün öncelikli hedeflerinden biri, yüksek maaş bütçesini düşürmek. Jadon Sancho ve Marcus Rashford gibi isimlerin kiralık gönderilmesi bu politikanın ilk adımlarıydı ve ideal senaryoda her iki oyuncunun da önümüzdeki yaz bonservisleriyle satılması planlanıyor. Takımda şu an en yüksek maaşı alan iki oyuncu ise Casemiro ve Kaptan Bruno Fernandes. Fernandes’in de gelecek yaz Suudi Arabistan Profesyonel Ligi’ne transfer olabileceği konuşuluyor.

Casemiro’nun Ayrılığı Gündemde

Fernandes takımdan ayrılırsa, kendisini kısa süre sonra Casemiro’ya karşı veya belki de onunla birlikte oynarken bulabilir. Brezilyalı yıldızın Manchester United’daki son sezonunu geçirdiği neredeyse kesinleşmiş durumda. Sözleşmesi önümüzdeki yaz sona erecek olan Casemiro’nun kontratındaki bir yıllık opsiyonun kulüp tarafından kullanılması beklenmiyor. Brezilya veya Suudi Arabistan, olası yeni durakları olarak gösteriliyor. Mundo Deportivo’ya göre, bu yarışta Cristiano Ronaldo’nun da forma giydiği Al Nassr bir adım önde. Suudi kulübünün, Casemiro’ya son derece cazip bir maaş ve imza parası içeren bir teklif sunmak için “hiçbir masraftan kaçınmayacağı” belirtiliyor. Casemiro’nun da Ronaldo ile yeniden bir araya gelme fikrine son derece sıcak baktığı ifade ediliyor.

Her İki Taraf İçin de Doğru Karar

Manchester United’daki ilk sezonunda harikalar yaratan Casemiro, sonraki iki sezonda ise beklentilerin altında kaldı. Profesyonelliği ve kazanma arzusu sorgulanamaz olsa da ve takıma yeni katılan Diego Leon ile Matheus Cunha gibi genç oyunculara akıl hocalığı yapsa da, ilerleyen yaşıyla birlikte saha içi standartları gözle görülür şekilde düştü. Artık kulübün en çok kazanan oyuncusu konumunu haklı çıkardığını söylemek zor. Manchester United, 2026’da orta sahasını tamamen yenilemeyi hedefliyor ve Carlos Baleba, Adam Wharton ve Elliot Anderson gibi isimler listenin başında yer alıyor. Hatta ocak ayında Al Hilal’den 20 milyon Euro’luk Ruben Neves’in yaz transfer dönemine kadar geçici bir çözüm olarak kadroya katılabileceği iddia ediliyor. Büyük bir sürpriz olmazsa, Casemiro’nun Manchester United kariyeri 2026’da sona erecek ve bu ayrılık, kulübün yeniden yapılanma süreci ve oyuncunun kariyerinin son dönemi için her iki taraf adına da en doğru sonuç gibi görünüyor.